İzleyiciler

19 Haziran 2009 Cuma

Kalp Tınıları

Bir an durdum ... Uzun zamandır duymadığım bir ses çağırdı birden : "Gel." ... O kadar safça ve bir o kadar pamukça...Yavaş yavaş sevişmeye uzanan masum bir çift gibi sessizce uzattı ses tınılarını..."Gel"...Ne hoştu kıyılarıma gelmiş martıları...Aç değildi ama sırf iletişim sevgisinden elimdeki ekmeğe atıyorlardı çığlıklarını...Onlar da sahiplerine benziyorlardı .Dalgaların sesleriyle birlikte ne hoş bir koro oluşturuyorlardı.."Gel" diye inleyen tınıları hoş buyurmuştu beynime.Ordan kılcaldamarlarımın üzerinde ilerleyen ses dalgaları kalbime yaklaştıkça eko veriyordu..Beynimi terkeden her korku bu damara binmek istesede yer bırakmıyordu. Gözlerimi doldurmaya başladı içimdeki şeyler.Anlam veremez oldu kelimeler.Öğrenmelerim gecikti.Zihnim tekrar dolmaya başladı ancak başka bir değişimle.Yok olup,tekrar başladı....Yavaşlayan kelimeler bomboş ilerleyen boşluklarlan bokluklara düşen korkulara sarıldı . Bok vardı ya ! Kalbimdekine duyurmaktı amaçları...Ama o sadece beni duyuyordu.Oradan kıpırdayacağa da benzemiyordu hani.Keyfi hoştu.Martıları dinliyordu.Deniz kokusunu duyuyordu...Kalbimde büyüttüğüm bu çocuk nasıl birşey olacaktı?..Ne hoş olacaktı.Ne eşsiz..Ama eş.im..Birden nefes borumdan ,nefes borusuna sevgim akamya başladı . Acaba boğar mıydı ? İsteksiz oldu..Mide borusuna gönderecektim oysaki...Ya ölürse ?Çırpınmaya başladı bebeğim...Kelimeler korku boklarıyla kapısına vurmaya başladı kalbimin...Oysa bebeğimin çırpınmaları bana ulaşması içindi.Doğmak istiyordu artık..Martıları benle izlemek istiyordu.Ama ... Ama küçücüktü daha.Çok zayıftı kalbi.Bir nefesimle ölebilirdi..Oysa o dudaklarımda nefes almak istiyordu..Deniz koksunu burnundan alıp,ağzından bana vermek ...Hem yepyeni hem de çok yorgundu bebeğim.. Nasıl doğardı? Belki de doğduğunda beni hatırlayamayacak kadar küçüktü beyni,gelişmemişti...Belki...Avucumda bile kaybolacak kadar küçüktü kalbi.Ama koskocaman sevgimi alıyordu içine..Rabbimin müzicesi..Kalbime emretti sesiini.!"Gel" dedim...Uzandı koynuma..Küçücüktü...Çok yorulmuştu doğarken...Kan ve ter içindeydi...İlk önce kanını temizledim bembeyaz,özüm kokkan bir mendille...Ardından teri sindi üstüme...Öz.ü ne güzel kokuyordu öyle ? Rabbimin mucizesinin kalbine emrim indi."Aslı.m sensin" dedi...Öz.üm...Uykuya daldı sonra...Melekler eğlendirdi Yavrumu.Kalbimden emzirdim.Hani o hiç tükenmeyecek sütümden...Koskocaman oldu kalbi.Ama sevgimden çok büyüyemedi...Bu sefer kanında gezdirdi meyvelerimi...Köklerimden tuttu sımsıkı.Bırakamadı sonra.Özüm kokan o kanlı mendilim avucunda ,koynumda o ,gittik ölüme...Ölüm mendilim kadar bembeyaz ve biz kokandı.Mis gibi..Ölüm sen ve bendi aslında bebeğim..Melek bebek...Doğdun , büyüdük ve öldük.Doğdum ,gördüm ve öldük.Bendim, sendim ve bizdik..Ve... Öldük ...

5 Haziran 2009 Cuma

Gece-Boşluk-Sen . . .

Yazsam ...diyorum şimdi ...
Ama çalıyor Anneke ruhumun birikintisinde...

Sonra , ruhum sesleniyor . . .
Ya ölürsem sensiz bu bedende ?

Şimdi yazsam diyorum ...
Madem ölücem sensiz seslensin ruhum kibritsiz.
Ya uzar giderse bu ölüm sensiz ?

Diyorum yazsam şimdi ...
Ya duymazsan beni ?
Ya terkedip gidersen leşimi ?
Ya ardına bile bakmadan boyu uzarsa gölgenin büyülü şekli...
Ya "işte bu kadar"sa işi işleklerinin !

Şimdi , diyorum... Yazsam ?

1 Haziran 2009 Pazartesi

Bir Gün... Belki .


Bazen hırçınlaşıp duramaz ya yerinde hisler...
Hani sele özenip içinden taşırlar ya düşünmeden .
"Nerdeyim , Ne Yapıyorum" kıvamında dolanırsın ya derbeder ...
Yakamoz alır başını gider ya sormayıp beyninden kalbine.
Bir anda iner yüreğine de bütün kelimeleri salar ya üstüne...
Nefes alırken birden sıkışır tam göğsünün ortasında , aklına düşerim ya belki...
Sesimi duymaya başlarsın ya beyninde...
Kalbinin kan gölünde boğulursun ya bensiz...Can simitinsiz...
Gözlerin yanmaya başlar ya aniden habersiz...
Dolar da akar ya yaşların tuzlu tuzlu yarana sebepsiz...
Benden uzakta belki bi'haber beklerken kalırsın çaresiz...
Belki özlersin bir gün beni beyinsiz...Sadece kalbinle!
Belki aşıksındır bana oralarda bir yerlerde...Herhangi bir vakitte...
Belki...
Belki hayal değildir bunların hiç biri..

Hani bazen , ölümü taaa dilinde hissedersin ya ekşisiz...
Ordan kalbine iner ya...
Gözlerini yumduğunda gizli bakışlarım gelir ya belki gözlerini ziyarete...
Kalbine dokunur hiç hissetmediğin ellerim belki ...

Belki hayal değildir bunların hiçbiri..
Belki sahiden seviyorsundur beni...

Hani ... Aşk sarar ya bütün bedenini...
Kalbine hiç sormaz ya...
Beynini ele geçiriverir ya isteksiz...
Belki...
Belki seversin gerçekten beni bir gün ...kendinden bile habersiz...