İzleyiciler

14 Ağustos 2009 Cuma

Bir Günüm .

Garip uyandım bugün , neden bilmem .
Ama tahmin yürütmek mümkün ... Bugün iki defa uyudum . Birincisinde dalıp gittim . Seni gördüm rüyamda ;

Okulun ilk günüymüş .Heyecandan ölecek gibiymişim . Tam sınıf kapımın karşısındaki ponodan bir şeyler bakıyormuşsun ayaklarını arkaya kıvırıp,
parmaklarının ucunda tutup sağ sola sallayarak ; çocukluk edasıyla...
Heyecanlı olduğunu ellerine bakarak anlamışım yine ...Sırtında birleştirmişsin iki elini ...Göya ponoyla bir bilim adamı gibi ilgilenişinden bazen kavuşmalarını ayırıp,ponoda birşeyler gösterip tekrar birleştiriyormuşsun onları ...Sonra senin yine o bıyık altından bakışlarını seziyormuşum .Kafan kaymasa da gözlerin kayıyormuş bana . Nasıl heyecanlıymışsın öyle...Ara sıra ellerini ayırınca deli gibi titrediklerini görüyormuşum . Benim heyecanım yetmezmiş gibi bir de seninkiler yığılıyormuş üstüme . ..
Ah ! Sana dememişmiyim sanki ...Ben sen oluyormuşum ! Ama , söylememişim tabi ...Ama sen bilirmişsin , bilirmişim ....

Sonra seninle aynı sınıftayken okuduğumuz arkadaşlarımdan biri geliyormuş yanıma ...Ben heyecandan ağlamışım meğer . O gelince yanaklarımdaki ıslaklığı hissediveriyormuşum . "O" diyormuşum ... "Bakın , o orda ! " ....
Arkadaşım bu halime bakıp bir -den gülümsüyormuş ... "Aslı" diyormuş..." Bir şey itiraf edeyim mi sana ? " . Deli gibi "evet" dercesine başımı aşağı yukarı kaldırıyormuşum .-"Seviyordu seni " ..."Ben duymuştum arkadaşlarıyla konuşurken " ....

O an sanki bütün karanlıklar üstüme çullanmıştı . "seviyor.'du'" ... "-du" muydu ? Yani şimdi sevmiyor mu ?
Hemen en yakın arkadaşımın yanına gidiyormuşum ...Ona söylüyormuşum ...Sonra o da bana " aa...O zamanlar ben de duymuştum ama sana söylemeyi unutmuşum" diyormuş !

Unutmuş mu ? Sanki kimse yüreğimdeki aşkın büyüklüğünü bilmiyormuş gibiymiş . ..

O hınçla uyandım ...Sonra senin hayalini kurup yine uykuya daldım ...İkinci uyuyuşumda yine seni gördüm ! ;

Senin için bir arkadaşımla bütün Bağcılar 'ı dolaşıyormuşum ...Yeter ki senin evini bulsaymışım ...Senin evin olduğunu zannettiğim yer bir zamanlar hoşlandığım çocuğun evi çıkıyormuş . Ne garip ! .Sonra bir bakıyormuşum ki herkes okula gidiyormuş yolda .Okul açılmış seni ararken .Eve hızlı hızlı gidip formamı giymek için içine şeytanın karıştığı bir aceleye bürünmüşüm ...

Ve o jet hızındaki ilerleme beni ürkütüp tekrar uyanmama vesile verdi ...

Tamam , anlaşıldı ki sebep sensin ...Bu garipliğin adı da "huzur" ve "mutluluk" kavramlarının birlikteliğine "aşk" ında karışmış olmasıydı belli ki ...

"Bu gün her zamankinden fazla sen kokuyorum ..."

2 Ağustos 2009 Pazar

Doğ (um) Gün (üm)

Mana bulunuyor yavaşça . Sabahlamak amacım , evet .

Bu gece doğumuma bağlanan gece . Bir kaç saatler sonra annemin sancıları başlayacak .Kudurucağım içeride .Neyime ne lazım ? Aceleyle gelmek imiş kabahatim!

Yakınlaşıyor bir şeyler .Dur , dur bir saniye . Neden garibim bu kadar ?Her neyse ... Devam etmelyim ...

Ay batmamak için çabalıyor . Ardından savaş başlıyor Güneş ile aralarında . Yıldızlar kimden taraf olacağını şaşırıp , akrabalar birbirlerine siper ediyor kendilerini .Güneş 'in alevinden korkanlar ondan yana , Ay'dınsızlıktan korkanlar ise Ay'dan ...

Sonra ortada bir yerlerde herkesten izinsiz bir ışık beliriveriyor ! Nereden geldiği belli olmasa olmaz mı sanki ?

Ee, ben doğdum işte .Hemde altı buçuk aylık iken ...Soruldu bana ve gelmek istiyorum dedim arzuluca Tanrı 'ya .Sonra kafa tuttu şeytan yine sabırsızca .Def et dünyaya!!!
Geldim . Gökyüzündeki savaş durmuştu yeni yeni ...Söndü bir şeyler . Korları kaldı ve hissediliyordu da ...
3 Ağustos 1992 ! ....İki buçuk ay sonra olması gereken bu tarihte gerçekleşti .Çünkü Rabbimin istediği buydu .

Sen ! Ey sevdiğim !...Okuyorsan bu yazıyı sor şimdi kendine ! Evet , sen , iyi biliyorsun kendini. !
Doğmasaydım eğer , ya da bu gün (doğduğum gün) gömsem hayata gözlerimi ve o savaşa gitsemde o ortadaki ışığa kurban gitsem , ne hissederdin?

Dünya...Bensiz olsan .. Olur muydu kaybın leşlerinde ?