Garip uyandım bugün , neden bilmem .
Ama tahmin yürütmek mümkün ... Bugün iki defa uyudum . Birincisinde dalıp gittim . Seni gördüm rüyamda ;
Okulun ilk günüymüş .Heyecandan ölecek gibiymişim . Tam sınıf kapımın karşısındaki ponodan bir şeyler bakıyormuşsun ayaklarını arkaya kıvırıp,
parmaklarının ucunda tutup sağ sola sallayarak ; çocukluk edasıyla...
Heyecanlı olduğunu ellerine bakarak anlamışım yine ...Sırtında birleştirmişsin iki elini ...Göya ponoyla bir bilim adamı gibi ilgilenişinden bazen kavuşmalarını ayırıp,ponoda birşeyler gösterip tekrar birleştiriyormuşsun onları ...Sonra senin yine o bıyık altından bakışlarını seziyormuşum .Kafan kaymasa da gözlerin kayıyormuş bana . Nasıl heyecanlıymışsın öyle...Ara sıra ellerini ayırınca deli gibi titrediklerini görüyormuşum . Benim heyecanım yetmezmiş gibi bir de seninkiler yığılıyormuş üstüme . ..
Ah ! Sana dememişmiyim sanki ...Ben sen oluyormuşum ! Ama , söylememişim tabi ...Ama sen bilirmişsin , bilirmişim ....
Sonra seninle aynı sınıftayken okuduğumuz arkadaşlarımdan biri geliyormuş yanıma ...Ben heyecandan ağlamışım meğer . O gelince yanaklarımdaki ıslaklığı hissediveriyormuşum . "O" diyormuşum ... "Bakın , o orda ! " ....
Arkadaşım bu halime bakıp bir -den gülümsüyormuş ... "Aslı" diyormuş..." Bir şey itiraf edeyim mi sana ? " . Deli gibi "evet" dercesine başımı aşağı yukarı kaldırıyormuşum .-"Seviyordu seni " ..."Ben duymuştum arkadaşlarıyla konuşurken " ....
O an sanki bütün karanlıklar üstüme çullanmıştı . "seviyor.'du'" ... "-du" muydu ? Yani şimdi sevmiyor mu ?
Hemen en yakın arkadaşımın yanına gidiyormuşum ...Ona söylüyormuşum ...Sonra o da bana " aa...O zamanlar ben de duymuştum ama sana söylemeyi unutmuşum" diyormuş !
Unutmuş mu ? Sanki kimse yüreğimdeki aşkın büyüklüğünü bilmiyormuş gibiymiş . ..
O hınçla uyandım ...Sonra senin hayalini kurup yine uykuya daldım ...İkinci uyuyuşumda yine seni gördüm ! ;
Senin için bir arkadaşımla bütün Bağcılar 'ı dolaşıyormuşum ...Yeter ki senin evini bulsaymışım ...Senin evin olduğunu zannettiğim yer bir zamanlar hoşlandığım çocuğun evi çıkıyormuş . Ne garip ! .Sonra bir bakıyormuşum ki herkes okula gidiyormuş yolda .Okul açılmış seni ararken .Eve hızlı hızlı gidip formamı giymek için içine şeytanın karıştığı bir aceleye bürünmüşüm ...
Ve o jet hızındaki ilerleme beni ürkütüp tekrar uyanmama vesile verdi ...
Tamam , anlaşıldı ki sebep sensin ...Bu garipliğin adı da "huzur" ve "mutluluk" kavramlarının birlikteliğine "aşk" ında karışmış olmasıydı belli ki ...
"Bu gün her zamankinden fazla sen kokuyorum ..."
14 Ağustos 2009 Cuma
2 Ağustos 2009 Pazar
Doğ (um) Gün (üm)
Mana bulunuyor yavaşça . Sabahlamak amacım , evet .
Bu gece doğumuma bağlanan gece . Bir kaç saatler sonra annemin sancıları başlayacak .Kudurucağım içeride .Neyime ne lazım ? Aceleyle gelmek imiş kabahatim!
Yakınlaşıyor bir şeyler .Dur , dur bir saniye . Neden garibim bu kadar ?Her neyse ... Devam etmelyim ...
Ay batmamak için çabalıyor . Ardından savaş başlıyor Güneş ile aralarında . Yıldızlar kimden taraf olacağını şaşırıp , akrabalar birbirlerine siper ediyor kendilerini .Güneş 'in alevinden korkanlar ondan yana , Ay'dınsızlıktan korkanlar ise Ay'dan ...
Sonra ortada bir yerlerde herkesten izinsiz bir ışık beliriveriyor ! Nereden geldiği belli olmasa olmaz mı sanki ?
Ee, ben doğdum işte .Hemde altı buçuk aylık iken ...Soruldu bana ve gelmek istiyorum dedim arzuluca Tanrı 'ya .Sonra kafa tuttu şeytan yine sabırsızca .Def et dünyaya!!!
Geldim . Gökyüzündeki savaş durmuştu yeni yeni ...Söndü bir şeyler . Korları kaldı ve hissediliyordu da ...
3 Ağustos 1992 ! ....İki buçuk ay sonra olması gereken bu tarihte gerçekleşti .Çünkü Rabbimin istediği buydu .
Sen ! Ey sevdiğim !...Okuyorsan bu yazıyı sor şimdi kendine ! Evet , sen , iyi biliyorsun kendini. !
Doğmasaydım eğer , ya da bu gün (doğduğum gün) gömsem hayata gözlerimi ve o savaşa gitsemde o ortadaki ışığa kurban gitsem , ne hissederdin?
Dünya...Bensiz olsan .. Olur muydu kaybın leşlerinde ?
Bu gece doğumuma bağlanan gece . Bir kaç saatler sonra annemin sancıları başlayacak .Kudurucağım içeride .Neyime ne lazım ? Aceleyle gelmek imiş kabahatim!
Yakınlaşıyor bir şeyler .Dur , dur bir saniye . Neden garibim bu kadar ?Her neyse ... Devam etmelyim ...
Ay batmamak için çabalıyor . Ardından savaş başlıyor Güneş ile aralarında . Yıldızlar kimden taraf olacağını şaşırıp , akrabalar birbirlerine siper ediyor kendilerini .Güneş 'in alevinden korkanlar ondan yana , Ay'dınsızlıktan korkanlar ise Ay'dan ...
Sonra ortada bir yerlerde herkesten izinsiz bir ışık beliriveriyor ! Nereden geldiği belli olmasa olmaz mı sanki ?
Ee, ben doğdum işte .Hemde altı buçuk aylık iken ...Soruldu bana ve gelmek istiyorum dedim arzuluca Tanrı 'ya .Sonra kafa tuttu şeytan yine sabırsızca .Def et dünyaya!!!
Geldim . Gökyüzündeki savaş durmuştu yeni yeni ...Söndü bir şeyler . Korları kaldı ve hissediliyordu da ...
3 Ağustos 1992 ! ....İki buçuk ay sonra olması gereken bu tarihte gerçekleşti .Çünkü Rabbimin istediği buydu .
Sen ! Ey sevdiğim !...Okuyorsan bu yazıyı sor şimdi kendine ! Evet , sen , iyi biliyorsun kendini. !
Doğmasaydım eğer , ya da bu gün (doğduğum gün) gömsem hayata gözlerimi ve o savaşa gitsemde o ortadaki ışığa kurban gitsem , ne hissederdin?
Dünya...Bensiz olsan .. Olur muydu kaybın leşlerinde ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)